ÇEVRE KİRLİLİĞİNDE ÜSTÜMÜZE YOK!
PANDEMİ nedeniyle sağlığımızı ve huzurumuzu kaybettiğimiz dönemde; bize yeşili, çiçeği, kelebeği, böceği de arar hale getiren şiddetli kuraklığın katmerleştirdiği sıkıntılar yetmiyormuş gibi, toplum olarak çevremize verdiğimiz zarar ve yaşattığımız kirlilik her şeyin tuzu, biberi oluyor.
O HADİSİ HERKES İYİ BİLİYOR
Havaların aşırı sıcak olması nedeniyle ilk fırsatta kendilerini mesire yerlerine, parklara, bahçelere, piknik alanlarına atan, serinleyen, bu arada mangal, semaver yakan insanların geride inanılmaz kirli, pis, çöp yığınlarıyla dolu mekanlar bırakması, çoğu insanın aklına ister istemez “Temizlik imandandır” hadis-i şerifini ve getiriyor, ortaya çıkan çelişkili durum, yaptıklarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini bize anlatıyor.
KENDİMİZİ SORGULAMAMIZ GEREK
Son yılların en kurak yaz mevsimini yaşadığımız, hava sıcaklığının ortalama 30 derecelerde seyrettiği, dolayısıyla bağı, bahçeyi, tarlayı, çayırı kupkuru hale getirdiği şu dönemde, çevremize kendi ellerimizle verdiğimiz zarar, akıl sahibi her insanı şaşırtmakla kalmıyor, inanç adına kendimizi sorgulamamız gerektiğini bize anlatıyor.
ELİMİZE GEÇENİ SAVURUYORUZ
Kendi sorumluluk alanlarını ev ve işyerlerinin içinden ibaret sayan, kapısının önüne, bahçesine “kirletilmesinde sakınca yok” gözüyle bakan, eline geçirdiği çeri, çöpü çevreye rahatlıkla saçan, yediği cips paketlerini, dondurma ambalajlarını, yağlı poşetleri sokağa, bahçeye gelişigüzel savuran çocuklarına ses çıkartmayan, bunların temizliğini de belediyelerden bekleyen vatandaşlara, “Yoksa babanızın hizmetkarı mı var” dedirten temizlik görevlileri, insanlardan insanca, müslümana yakışır bir davranış sergilemelerini bekliyorlar.
CAMİLERDE TEMİZLİK ANLATILSIN
Evlerinde zapt edemedikleri, kontrol altında tutamadıkları çocuklarını sokağa, bahçeye salmayı “kurtuluş ve rahatlık” gibi gören, fütursuzca “Saldım çayıra, Mevla kayıra” mantığıyla hareket eden, o çocukların çıkardıkları gürültü ve yaşattıkları çevre kirliliğine aldırış etmeyen, dolayısıyla büyük bir manevi sorumluluğun altına girdiklerini anlama hassasiyetinden yoksun insanlara, başta cami imamları olmak üzere, öğretmenlerin ve diğer kamu görevlilerinin gerekli uyarıları yapmaları, cuma günleri hutbelerde bu tür konuları işlemeleri isteniyor. erzhaber