ERZURUMUN “HAYAT HİKÂYESİ” DEĞİŞİYOR!
ESKİ ERZURUM’U ARIYORUZ, DEĞİL Mİ?
GÖĞSÜNE tarihin mührünün basıldığı, çift başlı kartalın nakşedildiği bu güzel şehrimizin son yıllarda yaşadığı hızlı değişim, “ilk sesi haykıran” Erzurum değil de, olayları seyreden, kayıtsız kalan, ses çıkaramayan bir Erzurum’a döndüğünü üzülerek görmekteyiz.
Dadaş Erzurum’un sosyal ve kültürel yapısının bu kadar hızlı değişime uğramasının tanığı oluyoruz. Kültürel değerlerin unutulması, örf ve adetlerin bozulması, gelenek ve göreneklerin başkalaşması, halk yaşantısının alışık olmadığımız yöne kaymakta, özümüzden uzaklaşmaktayız.
Savaşların, kahramanlıkların, Dadaşça sevdaların yaşandığı yerler…
Komşulukların, dostlukların yaşandığı mahalleler…
Manilerimizin, türkülerimizin söylendiği ortamlar…
Masallarımızın halk hikayelerimizin anlatıldığı mekanlar..
Barlarımızın öğretildiği, oynandığı dernekler, halk eğitimler, okullar…
Halk Ozanlarımız, Âşıklar şenliği…
Değişlerin söylendiği, atışmaların yapıldığı Âşık kahveleri…
Eski el sanatlarımız, saraççı, papuççu, keçeci, hallaççı vs…
Tarihe ve Erzurum’a mal olmuş, büyük kültür ve folklor hazinelerimiz…
Şimdilerde nerede? Arıyoruz değil mi?
Yenilenme, değişim adı altında Erzurum’un maddi ve manevi değerleri yok olurken, fiziki ve imarı değiştirilirken, düşünmeden Erzurum’un içini yani ruhunu boşaltıyoruz.
Büyük kültür ve folklor hazinesine sahip Erzurum’un renkli hayat hikâyesi, Dadaşın “Hayat felsefesi” kim ne derse desin değişmiştir.
Bu durum böyle devam ederse, el atılmazsa, kültür ve folklor hazinelerimiz korunmazsa, “Hakikat” olan bir şehir “Hayal” olacak.
Geçmişini kendini arayacaktır.
Erzurumlunun yaşanmış neyi varsa, bir neslin hatıralarında kalacak, zamanla silinip unutulacaktır.
Törenler de, toplantılar da, konuşmacıların yaptığı hamaset nutukların da;
“Kahraman, Dadaş Erzurum”…
“Vatanı kurtaran, İlk sesi haykıran Erzurum” vs. diye sıfatlandırılıyor.
Siz her şeyi hak ediyorsunuz diye umut dağıtılıyor.
Ama hamaset nutukları atan yetkililer, siyasiler, şehrin geçmiş kültüründen, folklorundan uzak, kendi “öz”,”Dadaş” duruşundan uzak, belirsizliğe doğru gittiğini görmüyorlar.
Tarih, kültür ve folklor şehri Erzurum, her köşesi yaşanmış ne varsa dadaşın hatıralarıyla doludur.
Bu şehir; önemsenmeyi, ilgiyi…
Geçmişinin korunmasını, yaşatılmasını…
En güzeli hak ediyor.
çok güzel bir yazı teşekkür ederim. Atila bey sizin hançer barı oynarken bir fotoğrafınız var hiç unutmam bu köşenizde paylaşırsanız mutlu olacağım.
İnşallah en kısa zamanda düşünceleriniz için teşekkür ederim.
Değerli abim; elleriniz dert görmesin. Erzurum’un bir an önce kendine gelmesi, kalitesiz göçün durdurulması ve siyaset yerine gerçek hayata geçmesi gerekmektedir. Saygılarımla.