ERZURUM’UN ROMANI YAYINCISINI ARIYOR

ROMANCI değilim. Ama roman okuruyum.

Bana tarihçi diyorlar, akademisyen değilim. Tarih öğretmeniyim. Ama araştıran, soran, soruşturan, bir bilgiye hemen teslim olmayan bir yapım var.

Çok sayıda konuşma-konferans-panele katıldım. İsmimin önüne Prof, Dr koyanlar oldu. İtiraz edip ben öğretmenim deyip sildirdim. Hak etmediğim bir unvanın gölgesine sığınmadım.

Erzurum’a özel bir ilgim, sevgim, bağım var. Doğduğum şehir, doyduğum şehir, okuduğum, birçok şeyi borçlu olduğum bir şehir. Dostlarım arkadaşlarım, akrabalarım var. Dedem, nenem, babam, anam, bacım, akrabalarım dostlarım Erzurum topraklarının bağrında yatıyor.

Erzurum’a borcum var. Erzurum’un tarihi, kültürü, sosyolojisi, geleneği, göreneği her şeyi beni yoğuran değerler. Bu değerleri tanıma, yaşatma ve savunma adına araştırdım, öğrendim, konuştum, yazdım, paylaştım, tartıştım. Ne benim ne bir başka Erzurumlunun olmayan ve fakat tüm Erzurum’un ortak malı olan tarihi kültürel değerlerle oynanmasına gönlüm razı olmadı.

Erzurumculuk oynayan, Erzurumluluk taslayan, Erzurum’u şahsi menfaatleri için kullananlara gönül kapımı kapalı tuttum. Erzurum’un öz evlatlarını karşı karşıya getiren, hasım eden, küstüren kişilerin kapısına gitmedim.

Düşüncelerimde ve ulaştığım bilgilerde bağnaz ve bencil olmadım. Bulduğum, ulaştığım bilgi ve görsel materyalleri Erzurum sevdalılarıyla paylaştım. Öyle ki şahsıma ait bilgilerin altına ismini yazanlara bile konu Erzurum olunca sesim çıkmadı.

Bu şehrin en büyük eksiği olan Şehir dergilerinin temelini attım. Bu şehir insanlarının hergün bir sayfa Erzurum bilgisi okudukları bir şehir takvimi hazırlayarak, Erzurum’un en çok okunan insanı olmanın mutluluğunu yaşadım. Yüzyüze görüşmesekte binlerce insanın ev ve işyerlerinin duvarlarında, kurumlarındaki masalarının üzerinde hazırlamış olduğum bilgiler 9 yıldan beri yer aldı, okundu. Okunuyor.

Erzurum için internet üzerinde guruplar kurduk, öncülük ettik. Erzurum’u gerçekten seven insanlarla beraber “Eski Erzurum Fotoğrafları” gurubu ile şehrin hafızasının uyanmasına öncülük ettik.

İçerisinde Erzurum’u anlatan kitaplar olmak üzere 80’ne yakın kitaba imzamı attım. Bu kitaplar için kimsenin kapısına gidip bir şey beklemedim. Herhangi bir kuruma kitap satmadım. Erzurum’da açılan kütüphanelere neden benim kitaplarımı da buraya koymadınız demedim. İmza günleri, yazar buluşmaları vs. vs. programlarını ibretle takip ettim.

Bu arada yazımı onbeş yıla dağılan bir zaman sürecinde bir Erzurum romanı yazdım.

1919 Erzurum’unu, seferberlik yıllarını, milli mücadelenin uyanışını, Erzurum kongresini ele alan tarihi-belgesel bir roman(!) ortaya çıktı. 1919 Erzurum’unun sokakları, çarşıları, kahvehaneleri, insan manzaralarını tasvir ettim. Sarıkamış’tan, Medine Müdafaasına, Muhacirlikte Erzurum isyanına uzanan bir örgü içinde Erzurum’un başına gelenleri senaryolaştırdım.

Mustafa Kemal, Kazım Karabekir, Deli Halid, Dadaş Rüşdi bey, Süleyman Necati, Kazım Yurdalan, Hüseyin Avni, Kadı Raif Efendi, Müfti Solakzade gibi gerçek kahramanların yanı sıra sanal kahramanların yer aldığı kitapta Erzurum kongresinin arka planına ışık tuttum.

400 sayfa A4 tuttu.

Şu anda okuma aşamasında. Bir iki dost gözden geçiriyor.

Ve kitap yayıncısını arıyor. Başta dedim ya ben romancı değilim. Ama araştırıp, öğrendiğim ve ders kitaplarına geçmemiş, toplumca bilinmeyen veya yanlış bilinen veya gündeme getirilmekten çekinilen konuları, Erzurum tarihinin gerçeklerini dile getiriyor.

Bazen okullarda, üniversitelerde öğretilemeyen gerçekler, sözlü tarihle, romanlar aracılığı ile topluma aktarılır. Bu kitapla şahsen bunu yaptım, yapmaya çalıştım.

Her iddiasının ve konusunun belgesi, kaynağı olan bir çalışma.

Erzurum Kongresinin 100. Yılı nedeniyle umarım bir sivil inisiyatif kuruluşu, bir Erzurum kurumu ilgi duyar sahip çıkar ve bu kitabı okurlarıyla buluşturur.

Ben şahsen üzerime düşen tarihi vazifemi yaptığıma inanıyorum ve bunun gönül rahatlığı içerisindeyim.

Erzurum ve kurumlarının da bu şahsım adına değil, Erzurum adına çalışmaya sahip çıkmasını bekliyor ve umuyorum.

Erzurum’a duyduğum vefanın, vefalı insanlar eliyle Erzurum’a bir vefaya dönüşmesini canı gönülden arzu ediyorum.

Vefalı insanlara selam olsun.