EVLERİN ARASINDA, OT BÜRÜMÜŞ BİR MEZAR
“EVLERİN arasında, hayli büyük taşları ile eski bir mezar var” uyarısı üzerine Erzurum İbrahim Hakkı Hazretleri Derneği (ERİHDER) Başkanı Nuri Toparlak ile birlikte Sıvırcık Mahallesi’nin yolunu tuttuk.
Her köşesinde bir eski yapının, bir mezarın, bir eserin olduğu kültür ve medeniyet şehriydi burası.
Tarih adına, kültür adına her şeyi vardı Erzurum’un.
Bu zengiliği bilenler, biliyordu.
Acaba ahali, sahip olduğumuz değerlerin farkında mıydı?
Test edelim istedik ve…
Mahallede gördüğümüz birkaç kişiye, “Buralarda büyük bir mezar varmış, yerini biliyor musunuz?” diye sorduk.
Taşlarının üzerinde ” Allah rahmet eyleye. Bu kabirde yatan Muhammed oğlu fahrettin Nakşibendiyye. O Allah’tır ki, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir O’ndan başka ilah yoktur” yazısının yazılı olduğu eski mezardan mahalle halkının neredeyse hiçbiri haberdar değildi.
Sıvırcık Cami’nin haziresindeki mezarlardan birisi değildi, bize sözü edilen yer.
Caminin doğu tarafında dar bir aradan yukarı tırmanarak, üzeri ağaçlarla tamamen kapanmış, evlerin arasındaki mezara ulaştık.
Bahçeyi andıran küçük bir alandaydı mezar. Kapı yoktu. Duvardan atlayarak içeri girdik.
Başkan Toparlak’ın ilk işi, cebinden çıkardığı çakısıyla, mezarın üzerini örten ağaç dallarını ve otları temizlemek oldu.
Az sonra mezar günışığına çıkmıştı.
İlgimizi hiç şüphesiz boyu neredeyse 2 metreye ulaşan, üzerleri yazılı ve çeşitli figürlerin bulunduğu mezar taşları çekti.
Meğer kimsenin bilmediğini sandığımız mezar, define avcılarının sıkça uğradığı bir yermiş.
Bunu da, mezarın hemen bitişiğindeki, “o definecilerden illallah ettik” diye yakınan evin sahibi aktardı bize.
Döneminin Nakşibendi Şeyhlerinden olduğu mezar taşında lazılı olan Muhammed oğlu Fahrettin Nakşibendiyye’nin hangi yıllarda yaşadığı elbette merak konusu oldu.
Bakalım en azından üniversitelerimizdeki bilim insanlarının bu mezar ilgisini çeker mi ve de o bilim insanları, merak edilen sorulara cevap verebilirler mi?
Bunu da zaman gösterecek! erzhaber