TEL TEL DÖKÜLÜYORLAR

BU yılın (2018) Mart ayı’nın, diğer yıllardaki mart aylarına oranla bir farklılığı var. 2018 Mart’ı, Erzurum’un Ermeni mezaliminden kurtarılışının 100’üncü yılı.

Farklı kurum ve kuruluşlar, 100’üncü yıl nedeniyle çeşitli etkinlik ve toplantılar yapıp, milli kahramanlarımızı minnet, şükran ve dua ile anarken, geçmiş yıllarda şehrin değişik noktalarına yerleştirilen ve günümüze kadar ulaşan Kâzım Karabekir Paşa, Gazi Ahmet Muhtar Paşa ve Nenehatun büstlerinin tel tel dökülüyor oluşu, hemen herkese “bu ne turşu, bu ne perhiz” dedirtiyor.

Milli kahramanların büstlerinin çevresinde yaşanan kirliliğe rahmet okutacak yanlış uygulamalar da, milli davalarımızdan bile ne kadar habersiz olduğumuzu gözler önüne seriyor.

Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümünü kutladığımız her 12 Mart’ta Erzurum Topdağı’na koşuyor, Aziziye Tabyası’ndaki Nenehatun’un mezarı başında fatihalar okuyor, duygusal konuşmalar yapıyor, ama Nenehatun’un Erzurum’un kurtuluşuyla ilgili bir bağının olmadığını akıllarımıza bile getirmiyoruz.

Mahallebaşı’ndaki bir kavşağın ortasındaki kaide üzerinde bulunan ve bakımsızlıktan, ilgisizlikten neredeyse çürümeye yüztutmuş Gazi Ahmet Muhtar Paşa büstünün son hali ve perişanlığı üzüntü kaynağı oluştururken, dönemin Kafkas Orduları Komutanı’nın yaptığı savaş ve mücadeleler de genç nesillere yeterince anlatılamıyor.

Halk arasında “93 Harbi” olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşlarının kahramanları Gazi Ahmet Muhtar Paşa ile Erzurum Tabyaları’nda aynı dönemde, elinde satırı ile Ruslar’la göğüs göğüse savaşarak adını tarihe altın harflerle yazdıran Nenehatun’un yaşadığı dönemden tam 40 yıl sonra Erzurum’un düşman işgalinden kurtarıldığını anlatan tarihçiler, “Kurtuluş bayramı günlerinde asıl törenin Kazım Karabekir Paşa’nın büstü ve çevresinde yapılması gerekirken, Tabyalar’a gidilmesi, hem bilgisizliğin bir göstergesi, hem de günü kurtarma telaşının samimiyetsizliğinden başka bir şey değildir” diyorlar.

Türk Tarihi’nin kadın kahramanlarının başında gelen Nenehatun’un, Mahallebaşı’ndaki büstü de, diğer büstler gibi, bakımsızlıktan ve ilgisizlikten dolayı hayli kötü görünüyor.

Bir sokak çeşmesinin üstünde bulunan büstün perişanlığı, farklı zamanlarda Erzurum medyasında haber olarak kendine yer buldı. Ancak o günden bugüne, büstün çevresinde herhangi bir çalışma yapılmaması, vatandaş tarafından “belediyelerin ayıbı” olarak nitelendirildi. erzhaber