Dolar 32,5668
Euro 34,9572
Altın 2.444,34
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 22°C
Az Bulutlu
Erzurum
22°C
Az Bulutlu
Cum 22°C
Cts 23°C
Paz 23°C
Pts 21°C

KÖYLÜNÜN BİR OYU, ŞEHİR İNSANIN İKİ OYUNA MI BEDEL?

KÖYLÜNÜN BİR OYU, ŞEHİR İNSANIN İKİ OYUNA MI BEDEL?
3 Mart 2019 10:35 | Son Güncellenme: 3 Mart 2019 10:58

GÜNDEM artık yerel seçim.

Gerçi yerel seçim gündemi bugünün işi değil, deyin ki yeni yıl ile birlikte seçimle yatıp, seçimle kalkar olduk.

Hele de adayların isimleri netleştikten sonra, parti bürolarında bir hareketlilik göze çarpmaya başladı.

***

O hareketlilik ve yoğunluğa başka yerde henüz rastlanmıyor zaten.

***

Mart’ın ikinci yarısından itibaren, adaylara uyku haram olacağa benziyor.

Sonuçta bir ucundan diğerine 450 kilometre koca bir coğrafya ve bu coğrafyaya serpiştirilmiş bini aşkın köy.

Adayların her köye, her köylüye ulaşması mümkün olur mu bilemem de, şu gözlemimi rahatlıkla ifade edebilirim:

“Şehir insanının oyunun, köylünün oyu kadar kıymeti ne yazık ki, bulunmuyor.”

***

Bilemiyorum, acaba siyasetçiler, “köylüyü çok kolay ikna ederiz” diye mi düşünüyor, bu nedenle mi o köy senin, bu köy benim dolaşıyorlar?

Köyde kullanılan bir oy, şehir kökenli iki oyun yerine mi geçiyor, o nedenle mi köylünün oyuna talep o kadar büyük ve fazla!

***

Kimse, hele de başkan adayları kusura bakmasın ama, Erzurum’da bu seçimi köyler ve köylüler değil, ilçeler ve kent merkezinde kullanılan oylar, dolayısıyla kentin insanları belirleyecek.

***

Başkan adayları, işin kolayını bulmuşlar. Köyde konuşmak için, atıp-tutmaya, çok donanımlı işlere, projelere, koca koca yatırım sözleri vermeye nasıl olsa gerek duyulmuyor!

Çünkü Erzurum köylüsünün aklı başında, hayatını kolaylaştıracak, günlük yaşamına kalite getirecek fazla bir talebi olmadı bugüne kadar, bundan sonra da olacağa benzemiyor.

***

Acaba hangi köyün ya da köylünün asfalt yol talebi olur? Şehirde yaşanan trafik keşmekeşliği, hiçbir köyde yaşanmaz. Bu nedenle köye gittiğinizde kimse sizden otopark, oyun alanları, sosyal tesisler, spor alanları istemez.

***

Üzülerek söylemeliyim ki, Erzurum’un hiçbir köyünde (bir, belki ikisi hariç) çevre temizliği gibi hassasiyete rastlanmaz. Gidin bakın, her taraf ya çamurdur, ya mayıs. Camilere bile kokudan girilmez.

***

Köyde yaşayan vatandaşın aklından sakal traşı olmak bile geçmez. Hayattan kopuk yaşar çoğu.

Erzurum köylüsünün, hatta şehirde yaşayan köy kentli insanının aklında alacağı yardımların miktarı, çocuk parası, yem parası, yakıt parası, tarla parası vardır.

***

Bu seçimlerde, hizmet, kaynak, proje gibi vaadleri konuşmaktan çok, adayların aklından “siyasi rüşvet dağıtmak” geçiyor, bundan olsa gerek her adayın elinden “size bunlardan dağıtacağız” dedikleri bankamatik kartları eksik olmuyor.

Bu ilkesiz, insan gururunu inciten vaadlere her yerde, mesela Ankara’da, mesela İstanbul’da da rastlamak mümkün.

***

Köylerde “sorunlar ortak” ama, “talepler ve beklentiler bireysel.”

Dolayısıyla kimsenin aklından köyün ortak mal ve değerlerini zenginleştirmek, hayatı güzelleştirmek, eğitime kalite getirmek geçmediğindendir ki, birkaç “özel yetenekli” çocuğun dışında, köylerden bilim insanı, sanatçı, sporcu çıkmıyor, bu gidişle çıkmaz da!

***

Siyaset adamı da köylüye hep “ırgat” gözüyle bakar, köyleri “oy deposu” gibi görür, bu nedenle ilgiyi hep kırsal alana kaydırır, önüne geleni öper!

***

Biz 31 Mart’ta şehirlerde ve ilçelerde belediye başkanı seçeceğiz.

Umarım belediye başkan adayları da bu gerçeğin farkındadır.

***

Gördüğüm kadarıyla başkan adayları gerçeklerin ya farkında değiller, ya da gerçeklerle yüzleşmek istemiyorlar.

***

Seçimlere 27 gün kaldı, kararsız seçmen sayısı Erzurum’da azalacak yerde artıyor.

Kararsızların 31 Mart akşamında iktidar olması, bu gidişle kuvvetle muhtemel gözüküyor.

***

Mevcut adaylar, kentli seçmeni etkileyecek, ikna edebilecek hiçbir şey söylemiyor, söyleyemiyorlar.

***

Akıllardan hep “size şunu vereceğiz, bunu dağıtacağız” tilki kurnazlıkları geçiyor.

***

Kent merkezlerinde yaşayan ve “sandığa gitmeyi düşünmüyorum” diyecek kadar işi umutsuzluk boyutuna taşıyan kararsızların sayısının giderek tırmanıyor olmasının allında yatan neden, bence budur!

***

Önceden yazmıştım, bir kez daha tekrar edeyim istiyorum:

Başkan adayları, milleti öpme yarışındalar! Oysa biz öpülmek istemiyoruz!

***

Erzurum insanının, özellikle de Yakutiye, Palandöken ve Aziziye İlçeleri’nde yaşayanların, hem imar anlamında, hem sosyal hayatın kısırlığı ve sıkıntısı adına büyük ihtiyaçları, kaliteli hizmet beklentileri var.

İnsanlar temiz hava solumak, temiz su içmek, düzgün yollarda araç kullanmak, çukura düşmemek, çamura bulanmamak istiyor.

İşsizim iş talebi var. Gençler zamanlarını çok daha iyi değerlendirebilecekleri alanlar ve mekanlar bekliyor.

Başkan Mehmet Sekmen, sürekli yaptıkları çok sayıda bilgievinden bahsediyor.

Bilgievi mi, “bilge”evi mi?

Bu şehrin bilge insanları, on binlerce emeklisi, tecrübeli, donanımlı yaşlısı, neden kimsenin aklına gelmez?

***

Erzurum, büyükşehir statüsü elde etmiş iller arasında en gerilere düşmüş durumda.

Bunu ben demiyorum, devletin kurumları söylüyor.

***

Bu gerilemeye, “hiçbir şey üretilmiyor” neden olmuştur demek, elbet haksızlık olur.

Erzurum’un gerisinde bulunan illerin yaptığı önemli hamle ve sıçramalar, bizimle aralarında var olan açığı kapatmaya yetmiş, yapılan sollamalarla coğrafyanın en kadim kenti, gerilere düşmüş, dahası düşürülmüştür.

***

Erzurum bir üniversite şehridir.

Bu memleket, Atatürk Üniversitesi gibi son derece önemli bir değere sahiptir. Ama gelin görün ki, hiçbir siyaset adamın aklından, -Atatürk Üniversitesi kökenli olsa bile- bu güzide eğitim kurumunda görev yapan, “istense ben de şehre birşeyler verebilsem” diye düşünen bilim insanlarının söylemlerine kulak vermek, bilgisinden, birikiminden, donanımından faydalanmak nedense geçmez.

***

Köy meydanında nutuk çeken hangi siyasetçinin, şehrin bilim insanlarından, gazetecilerinden, sanatçılarından, entelektüellerinden proje anlamında, düşünce ve fikir üretme adına bir talebi olmuştur.

Dahası, böyle bir talepte bulunmayı “çok bilmiş” havasındaki siyasetçilerimiz düşünmüş, o mütevazılığı, o alçak gönüllülüğü akıllarından geçirmişler midir?

***

Hangi partinin belediye meclis üyeliklerinde, kendini yaptığı bilimsel, sosyal ve kültürel çalışmaları ile kanıtlamış, öne çıkmış, toplumun benimsediği adayı, adayları vardır, ya da var mıdır?

***

Kendini ticarette ve siyasette kanıtlamış bir iki isim biliyor, tanıyorum, işte o kadar.

***

Onların varlıklarının ve sayılarının da kaideyi bozacak, kararları etkileyecek çoklukta olmadığının hepimiz farkındayız.

***

Erzurum göçüyor.

Kültür insanı gidiyor, bilim insanı gitmiyor, adeta kaçıyor, sermaye derseniz, zaten şehri terk etmiş durumda.

Ve biz, seçime giderken, birilerinden önemli açıklamalar, ayakları yere basan vaadler, işsizliği, fukaralığı ortadan kaldıracak projeler orta yere koymalarını bekliyoruz.

***

Hedeflerine “ulaşılması mecburi kitle” olarak köylüyü koymuş siyasetçilerin hiç birinin, -mantık ve hareket tarzlarını değiştirmedikleri müddetçe-, şehir insanının beklentilerine cevap verecek eylem ve söylem içine gireceği inancını maalesef taşımıyorum.

***

Tek umudum, yanılmak!

***

Umarım yanılan, umarın aykırı konuşan ben olurum ve umarım sayın seçkinlerimiz, ben ve benim gibi düşünen geniş kitleleri, güzel işler yaparak hayal kırıklığına uğratmayı başarırlar.

***

Umudum, biliyorsunuz Erzurum’da bir köy adı.

Ama benim umudum, aklı başında olan, siyaseti kendisi için değil, halkı için, millet adına yapan, dürüst, vicdanlı, merhametli, iyiniyetli insanlarda.

***

Onlar için “yok” demiyorum, aksine “var”lar ve çok’lar.

Tek eksikleri cesaretleri, işte ondan yoksunlar.

YORUMLAR

  1. Emre dedi ki:

    Nasıl desinler tüm mecraları akp kapatmış adayımızı bile tanıtamıyoruz saadet adayı atik akdağ harika biri ama kim biliyor hiç kimse çünkü reklamına bile izin vermiyorlar