CUMHURİYET CADDESİ’NDE ÇORAPLA GEZERİM!

SAMİMİYETİNDEN, dürüstlüğünden ve de tüyü bitmemiş yetimin hakkını tüyü bitmiş soysuzlara yedirmeyeceğinden asla şüphe duymadığım, şehrin kültürünün yanında ayazı ve soğuğu ile biçim almış, namazda gözü, ezanda kulağı olan ve haramdan köşe bucak kaçan, üniversite eğitimi almış, sanata ve spora uzak durmayan bir dostuma, “Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmak istemez misin?” diye sordum.

“İstemez olur muyum, elbet olurum” dedi.

Doğal olarak çok sevindim.

Ama peşine öyle şeyler söyledi ki, ne diyeceğimi şaşırdım.

İsterseniz gelin o arkadaşın söylediklerine şöyle bir kulak verelim:

BENİ ADAY ETMEZLER!

“Ben aday olmayı isterim de, beni aday etmezler, ve hatta aday olsam bile çoğunluk beni seçmez!

Çünkü;

Emanete asla hıyanet etmem.

Devletin, milletin değil parasını, kör kuruşunu bile kimseye haksızca yedirtmem.

Belediye kadrolarını, siyaseti değil, liyakatı esas alarak oluştururum.

Belediye meclislerine yakınlarını, aile efratlarını ve cüzdanlarını düşünen nalıncı keseri ustalarını değil, milletini, şehrini düşünen, dert edinen insanların aday olup, seçilmelerine ön ayak olurum.

Erzurum’un önceliklerini sıralar, çalışma programını önceliklerine göre ayarlarım.

Dostlar beni alışverişte görsün istemem, sorumluluklarımın gerekleri neyse onları harfiyen yerine getiririm.

Bilim insanlarının öneri ve tavsiyelerine samimiyetle kulak verir, mutlaka bir bilim kurulu oluştururum.

Kent konseyini, tecrübe, birikim ve akılcı önerilerinden yararlanacağım, “Erzurum” dendiğinde mesailerinin önemli bölümünü bu şehir için harcayacak insanlardan oluştururum.

KÜLTÜR VE SANATA ÖNCELİK TANIRIM

Kültür ve sanat çalışmalarını, inşaat işlerinin, konut yapım ve pazarlamasının önüne geçiririm.

Bu alanda önemli projeleri hayata geçirir, şehri, profesyonel ekiplerle uluslararası düzeyde tanıtırım.

Mutlaka ama mutlaka bir kültür merkezi yapar, bu merkezde üretken tüm dernekleri bir araya toplarım.

Tüm ihaleleri halkın gözü önünde yapar, internetten canlı yayınlarım.

İnsan sağlığını tehlikeye düşürecek hiçbir olumsuzluğa geçit vermem.

Kıt kanaat geçinen vatandaşı, acımasız esnaf ve pazarcıların insafına asla bırakmam.

Toplu taşıma işini kamulaştırırım.

Raylı sistem için çalışma başlatırım.

Suyu zararına satar, gerekirse halka bedava veririm.

Halk ekmek fabrikalarını yaygınlaştırır, fırıncılarla orta bir yol bulmaya gayret ederim.

Şehrin yollarını kaliteli şekilde, uzun yıllar bozulmayacak şekilde asfaltlarım.

Belediye şirketlerini arpalık olmaktan kurtarırım.

İLÇELERİ MUTLAKA KALKINDIRIRIM

İlçelerin kalkınması ve yaşanılabilir hale gelmesi için gayret gösteririm.

Tüm okul ve cami bahçelerini yeni baştan düzenler, bahçelerin çevresindeki tüm duvarları yıkarım.

Mevcut imar planını masaya yatırır, şehrin çok az kalan, çoğu kısmı bilinçli-bilinçsiz yok edilen doğal yapısını tavizsiz korurum.

Yeni gelir kaynakları oluşturur, küçük ve orta ölçekli esnafı kalkındırmak için projeler üretir, yatırımlar yaparım.

Erzurum kültürünün yaşatılması için çabalar, bize özgü el sanatlarının geliştirilmesi için çareler üretirim.

Köylerde üretimi destekler, köylümüzün ürettiği ürünleri; emeğinin karşılığını kat be kat fazla ödeyerek alır, tüketim merkezlerinde halka ucuz fiyattan satar, bu yolla köylünün köyüne dönmesini ve üretim yapmasını sağlarım.

Tarım ve hayvancılıkla ilgili konuları masaya yatırır, yaşanan sorunları akılcı şekilde tespit eder, o sorunları gidermek için çareler üretirim.

Mesleğinin ustası insanlara belediyenin tüm imkanlarını seferber ederim.

STK’LARI SAHAYA ÇEKERİM

Sorunlara seyirci STK’ları, memleketin sorunlarının çözümü noktasında sahaya çekerim.

Belediyenin yakın geçmişinin tüm hesapları ve yapmış olduğu ihaleleri bağımsız hesapçı ve uzmanlara incelettir, usulsüzce, adam gözetilerek yapılan ihaleleri kamuoyuna duyurur, halkın desteği ile milletin malını geri almaya çalışırım.

Erzurumspor’u asla siyaset malzemesi yapmam.

Cumhuriyet Caddesi başta olmak üzere şehrin tüm cadde ve sokaklarını öyle temizletirim ki, şehri ayakkabısız bile rahatlıkla dolaşılabilir hale getiririm.

Çevre temizliğine azami önem verir, yeni çöp toplama teknikleri geliştiririm.

Umumi tuvalet sayısını, özellikle de kadınların kullanabilecekleri tuvaletlerin sayısını artırır, tuvaletlerin temizliğinden asla ödün vermem.

Şehiriçi trafiği mutlaka düzene sokar, trafik magandalarına karşı amansız bir mücadele başlatırım.

Kaldırım işgallerine son verir, işgalcilere, kuralsızlara karşı amansız bir mücadele başlatırım.

Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğine giderek yabancı dille eğitim yapan meslek okulları açarım.

Kömür eleme tesisi kurar, yurt dışından getireceğimiz kömürle bir Doğu Pazarı oluşturur, bölge insanının başka diyarlara gitmesinin önünü keser, bu şekilde şehrin kasasına daha fazla gelir girmesini sağlarım.

TURİZMİ 4 MEVSİME YAYARIM

Turizmi, kış turizminin tekelinden kurtarır, dört mevsim yapılabilir hale getiririm.

Erzurum’u kendilerine yurt edinen kuşlara, kelebeklere, böceklere sahip çıkar, bilim insanlarına özel çalışmalar yaptırır, projeler hazırlatırım.

Dağları sahipsiz bırakmam, Erzurum balını dünyaya pazarlayacak projeler geliştiririm.

Müzelerin sayısını artırırım.

Erzurum’un billur gibi temiz suyunu pazarlar, bu konuda yatırımı olan insanlarla işbirliği yolları ararım.

Kısacası dostum, Erzurum’u gerçek anlamda yaşanılabilir, insanlarının rahat ettiği, yüzünün güldüğü, yarınlarından endişe duymadığı bir şehir haline getiririm.

Bundan hiç şüphen olmasın!

Ama sözümün başında da dediğim gibi, bu kafa ve görüşe sahip birisi olan beni ne kimse aday eder ve ne de bu şehrin insanı seçer.

Çünkü biz el açmaya ve boyun bükmeye alıştırıldık, maraba ruhlu hale çok ustalıkla ve bilinçli şekilde getirildik.

Boşuna heveslenmeyelim!

…

Not: Bu, hayali bir yazıdır. Ne böyle bir belediye başkan adayı vardır ve ne de böyle bir açıklaması olmamıştır.