Dolar 32,5808
Euro 35,0133
Altın 2.460,62
BİST 9.900,10
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum 22°C
Az Bulutlu
Erzurum
22°C
Az Bulutlu
Cts 23°C
Paz 22°C
Pts 21°C
Sal 16°C

ERZURUM’UN HÜZÜN ÇARŞISI!

ERZURUM’UN HÜZÜN ÇARŞISI!
22 Ekim 2020 18:58 | Son Güncellenme: 23 Ekim 2020 03:00

ERZURUM insanı, AVM’nin değil yüzünü görmek, adını bile bilmediği, büyük büyük marketler ile henüz tanışmadığı; pazarlık kültürünün katledilmediği, “fiyatı kaça” sorusunun rahatlıkla sorulabildiği yıllarda; ihtiyaçlarını alışveriş merkezlerini hiç de aratmayan çarşılardan karşılardı.

Aranılan çoğu ürünün, hem de en kalitelisinin rahatlıkla bulunduğu çarşılar arasında Erzincankapı, Tebrizkapı, Gürcükapı, Kilisekapı (Kongre Caddesi) ve Mahallebaşı gelir, buralardan çevre illerden bile gelip alışveriş yapanlar olurdu.

Böylesine popüler, böylesine revaçta olan, esnafının biri biri ile dostane ilişkiler içinde olduğu, dayanışma ruhunun hep diri tutulduğu Erzurum çarşılarının yıldızı, zaman içinde giderek sönmeye başladı ve öyle bir dönem geldi ki, o sönen yıldızların yerinde uzaydakine benzer, “kara delikler” oluştu.

*

Yok edilen kadim mahalleleri gibi çarşılarının da sadece adının kaldığı, işlevini ve özelliğini tamamen kaybettiği Erzurum’da arayışa çıktık, çoğumuzun sıklıkla yolunun düştüğü Erzincankapı’da bir yoklama yapalım, kim var, kim yok şöyle bir soralım istedik.

*

Çarşı’ya Dadaş Sineması yönünden, doğu’dan-batı’ya doğru giriş yaptık ve sol kaldırımdan yürümeye başladık.

Hemen köşebaşında Yeşilkent Fırını , bitişiğinde Besin Gıda Pazarı vardı.

Fırıncı Turan Yeşilkent hayattaydı, ama çok yaşlanmış, köşesine çekilmiş.

Besin Gıda’yı kısa zamanda marka haline getiren dayım Sait Çiğdem ise artık hayatta değil.

*

Yerinde asker malzemesi satan bir dükkanının faaliyet gösterdiği, o günlerin İstanbul Kasabı’nın sahipleri Osman amca ve Burhanettin Tabanca, hatta babası Osman amcadan tezgahı devralan oğlu Ahmet…

Bitişikte yoğurt, süt, kadayıf satan, Sağlık eski Bakanı Recep Akdağ’ın amcası Sadullah Akdağ da hayli zaman önce vefat etmişler.

*

Aydın Pazarı sahibi Hüseyin Aydın artık Erzurum’da yaşamıyormuş, memleketi Trabzon’a yerleşmiş diye duyduk.

Hemen yandaki sevimli, sempatik, çarşının en şakacı şakacı esnafı Servet Kuzu ile çocukları Canip ve Sakıp Kuzu…

Onlardan da biliyorum, sadece Canip ağabeyi hayatta.

Servet amcanın başka çocukları, mesela artık hayatta olmayan Avukat Hilmi ağabeyi, Celal, Sacit ve Selçuk kardeşler de var. ama onlar çarşı esnafından değiller.

Beline bağlı uzun siyah peştemalı ve kasketli hali ile hafızalarda iz bırakan Servet Emi ve sonraları Mersin’e yerleşen Sakıp Ağabeyi dünyalarını değişen çarşı esnafından.

Canip Kuzu ise uzun yıllar aynı yerde baba mesleği manavlığı sürdürdü. Ama o da değişime, dönüşüme, yalnızlığa fazla direnemedi, kendini emekliye ayırdı.

*

Hacı Zeki Çiğdem…

Bir başka dayım, kardeşlerin en büyüğü.

İtikatlı, donanımlı, dürüstlük timsali bir insan, mütevazı bir esnafıydı çarşının.

Öleli çok oldu.

*

Birkaç dükkan yanda peynirci Fehmi Babalık, hemen bitişikteki Şaban amca da hayatta değiller.

“Camcı” olarak tanınan, sonraki yıllarda inşaat malzemeleri de satmaya başlayan Şaban amcanın oğlu Metin Özgürler yaşıyor, ama o da kendini emekliye ayıranlardan biri…

*

Çarşı’nın öte başında, Kahveci Asım (Biricik), Berber Kemal geliyor akla.

Yine o hizada, biraz aşağıda Lokantacı Turan Erkek, sokak arasında tenekeci Burhan usta, dedem rahmetli Ziya beyin çarşı komiseri olarak görev yaptığı zabıta karakolunun karşısındaki dükkanlarında camcı İhsan amca, yine tenekeci Turan usta, berber Zakir, berber Hacı Mehmet, biraz ötede terzi Hacı Kazım, hemen üst komşusu yağcı, peynirci Ömer amca da dünyaya veda eden isimlerden.

*

Erzincankapı’ya farklılık katan Yeni Hamam…

Muratpaşa Cami’nin karşısında, Gez Apartmanı’nın hemen altındaydı.

Hamam yine yerinde, ama işletmecisi Süleyman Alper ağabeyi İzmir’e gideli, oraya yerleşeli çok oldu.

*

Erzincankapı’nın karşı sırasında bir başka manav, bir başka renkli sima Selahattin Haşıloğlu geliyor akla.

Temiz, düzgün, bakımlı haliyle hafızalara işlenen Haşıloğlu’nun manavından önce, küçük mütevazı berber dükkanının iki kardeşi Berber Ahmet ve kardeşi Necmi…

Yoklar, hayattalar mı, kimse bilmiyor..

*

Haşıloğlu’nun bitişik komşusu Hulusi Erçikli; yine ölen, dünyasını değiştiren çarşı esnafından birisi.

*

Erçikli ile bitişik dükkanın sahibi Ömür Gıda, ya da sahibi Cemil Kuzu…

Çılgın, haşarı, biraz da şımarık haliyle dikkat çeken, Servet amcanın büyük oğullarından Cemil ağabeyi de şehri terk edip, başka diyarlara göç edenlerden.

*

Cemil Kuzu ile komşu fırıncı Lütfettin Akkök de çarşının hayata veda eden yerli esnafından.

*

Erzincankapı’da yaptığımız yoklamada, ismini dillendirdiğimiz hiç kimseden “burda” cevabı alamamış olmanın hüznü sardı içimizi.

Ölen ölmüş, giden gitmiş, göçen göçmüş; geride kala kala birkaç nadide insan, birkaç numune ancak kalmış.

Kayıplarından büyük üzüntü duyduğum, yerleri asla doldurulamayan, bundan sonra da doldurulması mümkün gözükmeyen büyüklerimize, Erzincan Çarşısı’na, dolayısıyla Erzurum’a değer katan o güzel insanlara Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyorum.

Tarihi hayli eskilere giden, bir zamanların en canlı, en hareketli çarşısı, hızlı değişimden, sağlıksız dönüşümden ve kültür erozyonundan payına düşen ne varsa hepsini fazlasıyla almış, olumsuz anlamda en çok etkilenen, kabuk değiştiren ve tanınmaz bir çehreye bürünen yerlerden birisi haline gelmiş.

Eski görüntüsünden, varlıklarından, toprak damlı dükkanlarından en ufak bir iz ya da işaretin kalmadığı, esnafının çoğunun rahmetli olduğu, kalanların köşelerine çekildiği Erzincankapı’da; manavın, bakkalın, kasabın, fırıncının yerlerinde artık tütüncü dükkanları, asker malzemesi, elektronik eşyalar satan işyerleri sıralanıyor.

Kadim çarşıdan geriye kala kala esnaftan bir Hacı Necip Bezmiş kalmıştı…

*

Uzunca bir süre hemen girişte, köşedeki Mevsim Manavı’nda çarşının bayraktarlığını yapmaya, sancağı dalgalandırmaya çalışan Hacı Necip ağabeyi de yalnızlıktan bıkmış ve soyadını yanıltmaz şekilde bezmiş olmalı ki, o da geçtiğimiz aylarda  kendini emekliye ayırdı.

Necip Bezmiş’in sancağı indirmesiyle birlikte Erzincankapı’da bir koca tarih, Erzurum’un kadim bir çarşı kültürü son buldu.

YORUMLAR

  1. Erdal Saatcioglu dedi ki:

    1960 Yılından 1981 yılına kadar alişveriş yaptığım çarşı en çok Servet Kuzu İstabul kasabı Burhan Yeşilkent fırını sayılabilir.Yazınızda geçen bütün esnafı biliyorum.Mutatpaşa hamamı ile gez kardeşler hamamı temiz hamamlardır.Yazını çok beğendim. Satır satır dikkatlice iki defa okudum.